RAVİ
İbnu Ömer

HADİS
Ben bir seriyyeye katılmıştım. Askerler (bir ara) bir firarda bulundu, ben de onlar arasında idim . Oradan uzaklaşınca: "Şimdi ne yapacağız, cihaddan kaçtık, Allah'ın gazabıyla dönüyoruz" diye müzakere ettik. Sonunda: "Medine'ye girelim, bizi kimse görmez" diye düşündük. Ancak Medine'ye varınca: "Resulullah (sav)'a gidip, kendimizi arzederek, bizim için bir tevbe imkanı varsa onu yerine getirsek, yoksa geri gitsek" diye kararlaştırdık. Resulullah (sav)'a uğrayıp "Biz firarileriz!" dedik. Bize yaklaşarak: "Hayır, siz, firariler değil, savaşa tekrar dönmek üzere manevra yapmış kişilersiniz" buyurdu. Kendisine yaklaştık, mübarek ellerinden öptük. Bize: "Ben Müslümanların ilticagahıyım" dedi."

KAYNAK
Ebu Davud, Cihad 106 (2647); Tirmizi, Cihad 36, (1716)


DERTLILERE DERMAN BENIM


Katre sanan bilmez beni,
Deryalara umman benim.
Munkir olan bulmaz beni,
sadıklara Âyân benim.

Geçtim dünya kesretinden,
Hazzım tevhid lezzetinden,
Hâmhane-i vahdetinden,
Müdam içen sekran benim.

Terkeyledim nâm’u şânı,
Fedâ ettim O’na cânı,
Keşfoldu sırrı sübhâni
Esrarından hayran benim.

Bilmez oldum mah-ı visalim,
Mansur hali oldu halim,
Enel hak’tır daim kâlim,
Maksud olan canan benim.

Hüsam neyler cân’u teni,
Çün gayriden oldu beri,
Talip olan gelsin bari,
Dertlilere derman benim