RAVİ
Enes

HADİS
Resulullah (sav) bize, zehire karşı, göz değmesine karşı, nemle kurduna karşı rukye yapmamıza ruhsat tanıdı.

KAYNAK
Müslim, Selam 58, (2196); Ebu Davud, Tıbb 18, (3889); Tirmizi, Tıbb 15, (2057)


BELLİDİR



Bellidir


Mest-i hayran ister isen bak gözünden bellidir
Doğru giryân ister isen sor izinden bellidir

Nur-ı iman berk urup yüzünden envarlar saçar
Kâmil insan ister isen benizinden bellidir

Sana sanki her kelamı la’l-i mercândır dizer
Arife yâr olmağa dinle sözünden bellidir

Şol kişinin aklı vardır ağzının tadın bilir
Elini şol aşa sunmaz kim tuzundan bellidir

Ehl-i zerin hilesinden gafil olma gel sakın
Yiyip içtiği haramdır boğazından bellidir

Ma’rifet kamışı tadın bilmeyenden kıl hazer
Dembedem yeşil kabuk yer cevizinden bellidir

Ehl-i küfrün kaç yanından sohbet etme fariğ ol
Hakka bâtıldır deyuben garezinden bellidir

Her sözü bir zehr-i mârdır uğrasa bağrından içeri
Câhili söyletme hemen gör yüzünden bellidir

Cehl-i zulmet kaplamıştır müdde’inin kalbini
Hak kelamı doğru gelmez genizinden bellidir

Asl-ı esfel toprağının balçığıdır münkirin
Açma râzın yokla gör evvel özünden bellidir

Âlim u âmil nasihat ehli olan kişiler
Halkı hakka davet eder avazından bellidir

Mest-i hayran âşıkın yolunda kurban eyle can
Tut kulağın hak eşiğinde nazından bellidir

Ehl-i kalbi çiğdir anın için kan döker
Bir vilâyet nevbahar olsa yazından bellidir

Değme kimse mansıb olup erlik aşın yiyemez
Ta’li’in tut kişinin gör yıldızından bellidir

Bu SİNANÜMMİ’yi tevhid hâk-ı yeksân eyledi
Esdiğince bâd-ı aşkın yol tozundan bellidir