RAVİ
Ebu İshak

HADİS
Bir adam Bera İbnu Azib (ra)'e geldi ve: "Ey Ebu İmare! Huneyn gününde hepiniz geri mi kaçtınız?" diye sordu. Bera: "Ben, Resulullah (sav)'ın kaçmadığına şehadet ederim! Ancak, askerlerden yükü hafif olan (aceleciler) ile zırh taşımayanlar Hevazin'in bir kanadına yürüdüler. Halbuki buradakiler okçu kimselerdi. Onları çekirge sürüsü gibi hep birden ok yağmuruna tuttular. Bunun üzerine dağılmak zorunda kaldılar. Böylece düşman, Resulullah (sav)'a yöneldi, Resulullah (sav)'ın katırını Ebu Sufyan İbnu'l-Haris İbni Abdilmuttalib (ra) yediyordu. Aleyhissalatu vesselam katırından indi, dua etti, (Allah'tan) yardım taleb etti. Şöyle diyordu: "Ben Peygamberim yalan değil! Ben Abdulmuttalibin Oğluyum! Allahım yardımını indir." Sonra askerleri düzene koydu. Bera devamla der ki: "Vallahi, biz savaş kızıştı mı Resulullah (sav)'a sığınırdık.Bizim cesurumuz Resulullah (sav)'a, aynı hizada durabilendi."

KAYNAK
Buhari, Megazi 54, Cihad 52, 61, 97, 167; Müslim, Cihad 79, (1776); Tirmizi, Cihad 15, (1688)


BİZDE ÇIKAK ARADAN





Davet eyle yaradan

Gitmez yolun karadan

Kıl tecelli bana sen

Bizde çıkak aradan



Bildir allah bilelim

Candan tevhid vuralım

Göster nurun görelim

Alak gözü karadan



Ciyerini yakanlar

Cemaline bakalar

O makama çıkanlar

Haber versin oradan



Kalpte yandır çırayı

Sildinmi O karayı

Görmedinse orayı

Ne söyleyim sana ben



Nefsin seni aldadır

Daha ruhun yoldadır

Rüştü canan candadır

Demedimmi sana ben