RAVİ
Muhammed İbnu Abdirrahman
HADİS
Etbauttabiin'den Muhammed İbnu Abdirrahman anlatıyor: Abdullah İbnu Zübeyr'in hilafeti sırasında Şamlılara karşı gönderilmek üzere) Medine halkından askeri bir birlik teşkili kararlaştırıldı. Birliğe de yazıldım. Bu esnada İbnu Abbas (ra)'ın azadlısı İkrüne ile karşılaştım, durumu ona anlatmıştım. Bu sefere katılmayı bana şiddetle yasakladı. Sonra da şunu anlattı: "İbnu Abbas (ra) bana haber verdi ki: "Müslümanlardan bir grup (Resulullah (sav) devrinde) müşriklerle beraberdi ve onların sayılarını artırıyorlardı. Müşriklere atılan ok, bazan gelip onlardan birine isabet edip öldürdüğü oluyordu. Kılıç darbeleriyle hayatlarını kaybedenler de vardı. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk şu ayeti indirdi: "Kendilerine yazık edenlerin canlarını melekler aldıkları zaman onlara: "Ne yaptınız bakalım?" deyince, "Biz yeryüzünde zavallı kimselerdik" diyecekler" melekler de: "Allah'ın arzı geniş değil miydi? Hicret etseydiniz ya!" cevabını verecekler, onların varacakları yer cehennemdir. Orası ne kötü dönülecek yerdir" (Nisa, 97).
KAYNAK
Buhari, Tefsir, Nisa 19, Fiten 12
DERTLILERE DERMAN BENIM
Katre sanan bilmez beni,
Deryalara umman benim.
Munkir olan bulmaz beni,
sadıklara Âyân benim.
Geçtim dünya kesretinden,
Hazzım tevhid lezzetinden,
Hâmhane-i vahdetinden,
Müdam içen sekran benim.
Terkeyledim nâmu şânı,
Fedâ ettim Ona cânı,
Keşfoldu sırrı sübhâni
Esrarından hayran benim.
Bilmez oldum mah-ı visalim,
Mansur hali oldu halim,
Enel haktır daim kâlim,
Maksud olan canan benim.
Hüsam neyler cânu teni,
Çün gayriden oldu beri,
Talip olan gelsin bari,
Dertlilere derman benim