RAVİ
İbnu Zuğb el-Eyadi
HADİS
Abdullah İbnu Havale el-Ezdi (ra)'nin yanına indim. Bana: "Resulullah (sav) bizi, ganimet alalım diye yaya olarak gönderdi. Biz de döndük ve hiçbir ganimet elde edemedik. Yorgunluğumuzu yüzlerimizden anlayıp aramızda doğrularak: "Ey Allah'ım, onları bana tevkil etme; ben onları üzerime almaktan acizim! Onları kendilerine de tevkil etme, bu işten kendileri de acizdirler. Onları diğer insanlara da tevkil etme kendilerini onlara tercih ederler!" buyurdular. Sonra elini başımın üstüne koydu ve: "Ey İbnu Havale! Hilafetin (Medine'den) Arz-ı Mukaddese'ye (Suriye'ye) indiğini görürsen, bil ki artık zelzeleler, kederler, büyük hadiseler yakındır. O gün kıyamet, insanlara, şu elimin, başına olan yakınlığından daha yakındır" buyurdu.
KAYNAK
Ebu Davud, Cihad 37, (2535)
DOST İLİNİ SORAN GELSİN
Can içinde cenan vardır
Basîretle görev vardır
Gidip ordan gelen vardır
Dost ilini soran gelsin
Nefis dili hiç mi durmaz
Ruh diline fırsat vermez
Kimi görür kimi görmez
Gördüm diyen haber versin
Kimi yanar kimi tüter
Kimi derviş olmuş yatar
Kimi altın diye bakır satar
Cevahiri alan gelsin
Şeyh dervişten hal istiyor
Derviş Hak’tan mal istiyor
Hak dervişten can istiyor
Canını Hakka veren gelsin
Görmeyenler gördüm diyor
Ol makama vardım diyor
Hilafettir derdim diyor
Fehmi buna sen ne dersin
Mücahid buna etme keder
Tarikatı hurda eder
Böyle olmaz hey birader
Cemâlini gören gelsin