RAVİ
Urve tu'bnu Zübeyr
HADİS
Hz. Aişe (ra)'ye şu ayetten sordum: "Öyle ki, peygamberler ümidsizliğe düşüp, yalanlandıklarını sandıkları bir sırada onlara yardımımız gelmiştir." (Yusuf, 110). Bu ayette geçen bir kelime küzzibu şeklinde şeddeli mi okunmalı, küzibü şeklinde şeddesiz mi okumalı? dedim. Bana: "Onları kavimleri yalanladı" diye cevap verdi. Urve der ki: "Öyle ise, yemin olsun, onlar kesinlikle bildiler ki, kavimleri kendilerini tekzib etmiştir, (böyle okununca) "tekzib edildikleri zannına düştüler" diye bir mana verme ihtimali kalmaz" dedim. Hz. Aişe: "Ey Urvecik, öyledir. Peygamberler bu hususta kesin kanaate vardılar!" dedi. Ben tekrar: "Ama ayet belki de "küzibü" diye okunmalı" dedim. Cevaben: "Allah korusun, peygamberler, Rableri hakkında böyle bir zanna düşmezler"dedi. Ben tekrar: "Bu ayet nedir? (kimlerden bahsediyor?)" diye sordum. Cevaben: "Onlar peygamberlerin kendilerine tabi olan adamlarıdır, bu kimseler Rablerine inanmış, peygamberlerini de tasdik etmişlerdir. Ancak maruz kaldıkları bela uzamış, Allah'tan onlara gelecek yardım da gecikmiştir. O kadar ki, kavimlerinden kendilerini tekzib edenler sebebiyle peygamberler ümidlerini kestikleri ve artık etbalarının kendilerini tekzib ettiği zannına düştükleri bir anda Allah'ın yardımı onlara ulaşmıştır. (İşte ayet-i kerimede bu durumdaki peygamberler ve onların etbaları kastedilmektedir.)"
KAYNAK
Buhari, Enbiya 19, Tefsir, Bakara 38, Yusuf 6
KALDIM BİR ZAR İÇİNDE
Ben dostumu ararım
Gece gündüz yanarım
Ölüden diriden sorarım
Kaldım bir zar içinde
Şahid olur yolları
Çok sevimli çölleri
Ruhum olsa bir arı
Bulsam güller içinde
Mâsivadan arınsam
Kalem gibi yarılsam
Her an bana görünsen
Kalsam hayret içinde
Çok ağlasam gülmesem
Ben kendimi bilmesem
Muhammed'i görmesem
Kalırım zar içinde
Masivadan arındım
Yine nefse darıldım
Aşıklara göründüm
Kaldım ben zâr içinde
Çok ağladım gülmedim
Ben kendimi bilmedim
Muhammed'i (SAV) görmedim
Kaldım gümân içinde
Tüylerimiz ters döner
Ortalıkta ses döner
Ay ve güneş hep döner
Dön asuman içinde
Ruhlar tenden fırlasa
Nuru Muhammed parlasa
Ne gam kalır ne gussa
Kalsak nurlar içinde
Görsem seni ne surûr
Nurun olur alâ nur
Kalbimizde et zuhur
Kalak hayret içinde
İraz eder cehalet
Allah etsin hidayet
Eyle bize şefaat
Mahşer günü içinde
Aşık olan arlanır
Arşı âla sallanır
Mücahid gine dillenir
Uşşakiler içinde