RAVİ
Mersed İbnu Abdillah el-Yezeni

HADİS
İbnu Vale es-Sebai'nin üzerinde bir kürk gördüm ve elimle dokundum. Bana: "Kürke niye elini değdin?"dedi. Ben bu hususta İbnu Abbas (ra)'a sordum ve dedim ki: "Biz Mağrib'te yaşıyoruz. Bizimle birlikte Berberiler ve Mecusiler de var. Onlar bize kestikleri koyunu getiriyorlar. Kestiklerini yemiyoruz. Bize, içerisine iç yağı konmuş deriden mamul dağarcık getiriyorlar (bunu kabul edelim mi)?" İbnu Abbas cevaben dedi ki: "Bundan biz de Resulullah (sav)'a sormuştuk: "Derinin debbağlanması onun temizliğidir" buyurdular." (Nesai'nin bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Onların, içerisinde süt ve su bulunan kırbaları (deriden mamul su kapları) var..." gerisi yukandaki gibi)

KAYNAK
Müslim, Hayz 106, (366); Muvatta, Sayd 17, (2, 498); Ebu Davud, Libas 41, (4123); Tirmizi, Libas 7,


SENDEN BAŞKA BİLDİĞİM YOK MUHAMMED...!


Eşiğine süreyim yüzümü,
Göreydim Ol Mübarek yüzünü,
Senden başka kime edem nazımı,
Senden başka bildiğim yok Muhammed.

Beni sana ulaştırmaz bu kemal,
Aydan yüzlü dudak lebler ne güzel,
Ümmetim demezsen nicolur bu hal,
Senden başka bildiğim yok Muhammed.

Herkes ikna oldu kendi suçundan,
Rücu ettim kusurumun ucundan,
Öyle birde ümmetiyin içinden,
Senden başka bildiğim yok Muhammed.

Bindebir vasfıyın yollarına gidemem,
Münafık sözlerine eğilipte kalamam,
Verseler dünyayı bir pula alamam,
Senden başka bildiğim yok Muhammed.

Ey Hüsnü'm sanada ecel gelecek,
Bülbül gibi söyler dilin birgün duracak,
Bu nazik bedenin kara toprağa girecek,
Senden başka bildiğim yok Muhammed.